Cumhuriyetin kuruluş yılları kadın hareketinin dönüşümü ve gelişimi bakımından dikkate değer bir başlangıç olarak incelenmektedir. Kadınların siyasi, sosyal ve toplumsal olarak erkeklerin bir adım gerisinde ve himayesinde var olmak istememesi kadın hareketinin ve mücadelesinin direnci olmuş ve fakat dönemin “siyasi baba” figürlerinin kalıplar ve sınırlardan ayrılmak istemeyişinin sonucu olarak kadın hareketinin silikleştirilmeye çalıştırıldığı görülmektedir.