Eski Türkiye
Öncelikle BaBala TV kurucusu ve sahibi Oğuzhan Uğur’u, ona bu fikri tavsiye eden komedyen Şahan Gökbakar’ı ve oldukça zor geçeceğini bilmesine rağmen programın ilk konuğu olma cesaretini gösteren Ümit Özdağ’ı tebrik ederek cümlelerime başlamak istiyorum.
Türkiye’nin son 20 yılda, gazetecisinden sokaktaki vatandaşına, üniversitedeki gencinden kahvehanedeki yaşlısına kadar siyasetten ve siyasilerden korkutulmuş bir forma büründürülmüş olduğunu herkes biliyor. Özellikle iktidar kanadının yaratmış olduğu bu korku iklimi, demokrasiye ağır bir darbe vurmakla kalmıyor ayrıca toplumsal hafızayı da yok ediyor. Çok uzun bir süre önce değil, 90’larda ve 2000’lerin başında sıradan karşılanan bu programlar bugün coşkuyla karşılanıyor. Abbas Güçlü, Ali Kırca ve Mehmet Ali Birand gibi isimlerin özel televizyonlarda yapmış oldukları bu oturumlar devletin resmi kanalı TRT’de ise seçim öncesi bir masa etrafında toplanan siyasetçilerle gerçekleşiyordu. Türk milleti böyle programları coşkuyla karşılamayı değil, olağan karşılamayı hak ediyor. Yine de her şeye rağmen bir yerden, yeniden başlamış olmak gerçekten sevindirici diyebilirim.
Program Hakkında
Mevzular Açık Mikrofon programı Şahan Gökbakar’ın tavsiyesi, Oğuzhan Uğur’un da bu tavsiye üzerine aksiyona geçmesiyle oluşturulmuş bir program. Programa katılan dinleyici kitlesinin misafir konuşmacının görüşleriyle uyuşmayan bir profilde olması bekleniyor. Böylece gelen konuğa televizyonda sorulan ezbere sorulardan ziyade gerçekten merak ettikleri soruları sormaları ve bu doğrultuda net cevaplar alınarak kamuoyunun aydınlatılması hedefleniyor. Gazetecilere iki soru, diğer izleyicilere ise birer soru sorma hakkı verilerek devam eden formatta ilk programda da görüleceği üzere soru sorma hakkı konusunda esneklik sağlanıyor. Programın yapılacağı duyurulduktan sonra, birçok siyasi parti lideri ve mensubu bu formatın oldukça heyecan verici olduğunu ve katılmak istediklerini belirtmiştir. Programın ilk konuğu ise Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ oldu. Bir sonraki program tarihi ve konuk ise henüz belli değil.
Özdağ’a Gelen Sorular ve Refleksleri
Önemli Not: Yazının bu bölümünden sonrasında yapacağım analiz sübjektif fikirlerimden oluşmakta olup nedeniyet.com ile bir bağlantısı bulunmamaktadır.
Tahmin ettiğim kadarıyla programa 500’den fazla dinleyici katılmıştı. Bunların büyük bir kısmı gençlerden oluşmakta olup içlerinde tanınmış gazeteci ve yorumculardan: Mehmet Akif Ersoy, Bahar Feyzan, Abdurrahman Uzun, Özlem Gürses, Çağlar Cilara, İbrahim Haskoloğlu, Ebru Uzun Oruç (Sokak Kedisi TV) ve birçok isim de yer alıyordu.
Programın en başında oldukça rahat bir şekilde sahneye çıkan Ümit Özdağ, Süleyman Soylu ile birlikte de böyle bir programda yer almak istediğini Oğuzhan Uğur’a belirtti. Soru cevap kısmında ise kendisine birçok farklı alanda soru yöneltildi. Genel olarak bu soruları alt başlıklara ayıracak olursak:
- Mülteci ve göç krizi
- Ekonomi
- Düşünce ve fikir özgürlüğü
- Adalet ve hukuk
- Ulusal güvenlik ve milli savunma
- Sağlıkta şiddet
- Eğitim
- Güncel ve siyasi magazin soruları
Tahmin edildiği gibi Ümit Özdağ’a gelen soruların büyük bir bölümünü mülteci ve göç krizi konusu oluşturuyordu. Mültecilerin ülkelerine geri gönderilmesi ile ilgili neler yapabileceğini, hukuka uygun olup olmadığını ve bunu yaparken ırkçı bir tutum içinde mi olunacağı bu konu başlığında en çok sorulan sorulardı. Özdağ bu sorulara çıktığı her programda verdiği gibi cevaplar verdi. Aslında bu konuda daha önce duymadığımız bir şey konuşulmamasına rağmen oldukça fazla tekrar soru içeriyordu diyebilirim. Benim şahsi kanaatimce Ümit Özdağ bu konuda beklenen performansı sergiledi ve her zaman söylediği şeyleri tekrar etti.
Programın devamında Zafer Partisi’nin ilerleyen süreçte sadece mülteciler üzerinden siyasetini devam ettirmeyeceğini belirten Özdağ, ekonomik alanlarda yapacakları adımları, dünya için büyük bir risk olan kıtlık tehlikesi ile nasıl mücadele edeceklerini de anlattı.
Oturumun ilk yarısının oldukça sakin ve sıradan sorularla olağan cevaplar arasında geçtiğini söylemek mümkün. İkinci yarıda ise psikoloji öğrencisi olduğunu belirten bir dinleyicinin Özdağ’a sormuş olduğu ‘’Üslubunuzun sert olduğunu düşünmüyor musunuz? Bu üslup ile nasıl birleştirici olmayı planlıyorsunuz?’’ soruyla tansiyon yükseldi. Zafer Partisi Genel Başkanı burada oldukça yüksek sesle ‘’Beni kim sevmez biliyor musun?’’ diyerek başladığı cümleyi birçok zararlı örgütü ekleyerek ve ‘‘Canları cehenneme!” diyerek noktaladı. Özdağ’ın başarılı bir siyaset bilimi hocası olduğu tartışılmaz fakat benim buradaki notum kendisine karşı eksi olarak işledi. Yaptığı çıkış güzel bir popülizm örneği olabilir fakat karşısına almış olduğu genç kitle artık her şeye bağıran bir siyaset tarzı görmek istemiyor. İçinde zaten oldukça fazla karamsarlık, kaygı ve öfke biriktirmiş gençler artık daha yapıcı, daha çözüm odaklı ve daha onlardan olabilecek bir lider görmeyi diliyor. Yapılacak sert çıkışlar yerinde ve dozunda oldukça makul fakat aksi halde tepkilerin sandıkta verilecek kararda negatif yönde etki edeceğini söyleyebilirim.
Tansiyonun yükseldiği bir diğer an ise HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun oğlu Salih Gergerlioğlu ile Özdağ arasında geçen diyalogda yaşandı. ‘’Sen Gergerlioğlu’nun oğlu musun? Baban Ümit Özdağ’dan sorumlu HDP milletvekili.’’ cümlesi ile birlikte başlayan sözlü atışma Oğuzhan Uğur’un araya girmesi ve orada bulunan dinleyicileri de sakinleştirecek bir konuşma yapması ile son buldu.
Doğalgaz rezervi sonrası yaptığı ‘’Camları pencereleri açın!’’ açıklamasıyla gündeme gelen Abdurrahman Uzun ve Ümit Özdağ arasında geçen konuşmada ise Uzun’un kendisini siyaset uzmanı olarak tanımlamasıyla başladı. Özdağ’ın ‘’Bence siz siyaset yapmayın.’’ sözüyle gerilen Uzun, kendisine hakaret edildiğini iddia etti. Özdağ ise durumun öyle olmadığını, sorduğu soruyla onun kendisine hakaret ettiğini belirtti ve açıkladı. Olayı izledikten sonra hak vereceksinizdir ki Özdağ burada siyasi tecrübesini konuşturdu ve gayet güzel bir şekilde Abdurrahman Uzun’a cevabını verdi.
Programın bir diğer bölümünde ise Habertürk’ten tanıdığımız Mehmet Akif Ersoy ile ufak bir gerilim yaşayan Özdağ, bu soruları kendisini bir programa çağırıp sormasını söyledi. Daha öncesinde ise konvansiyonel medyada, ana akım kanallarda yer alamadığını belirtmiş ve bu konuda sitemde bulunmuştu.
Gecenin bence iki tane parlak sorusu vardı ve ikisi de gazetecilerden değil gençlerden geldi. Birincisi ‘’Sedat Peker hakkında ne düşünüyorsunuz? Söylediklerinin doğru olduğuna inanıyor musunuz?” sorusu. Bir diğeri ise ‘’Kemal Kılıçdaroğlu ve Erdoğan’ın ikinci tura kalması ihtimalinde tutumunuz ne olacak?’’ İlk soruda ”Sedat Peker’in yaptığı açıklamaların ‘doğru olduğunu biliyorum’’ açıklamasını yapan Özdağ, ikinci soruda ise verdiği cevapla olası senaryoda ikinci turda Erdoğan’ın karşısında bulunacaklarını yani gerekirse Kılıçdaroğlu’nun yanında olacaklarını üstü kapalı da olsa belirtmiş oldu.
Sonuç
Programın sadece dikkat çeken belli başlı bölümlerinden bahsettim. Yaklaşık 2 saat 15 dakika olarak yayınlanan programı izlemediyseniz eğer mutlaka izlemenizi tavsiye ediyorum. Umuyorum diğer siyasiler de Ümit Özdağ’ın göstermiş olduğu cesareti gösterir ve programa katılır. Erdoğan ve Bahçeli’nin bu programa katılması artık hayalden bile uzak olsa dahi özellikle altılı masada yer alan parti liderlerini programda görmeyi çok isteyeceğimi söyleyebilirim. İlk program sebebiyle kurguda, oturumu yönetmede ufak tefek aksaklıklar olmasına rağmen, ikinci ve üçüncü programda artık işleyişin tamamen oturacağına inanıyorum.
Demokrasinin fikir ve düşünce özgürlüğü ile taçlandırıldığı, umut dolu yarınları bu ülkede hep beraber yaşamak dileğiyle…