Bu başlığı gördüğünüzde kendi kendinize şöyle demiş olabilirsiniz, “Mümkün olsa bunu bilmez miydim?”. İnsanlar için bu sorunun cevabı belli olsa da doğada bu durum biraz farklı. Tabii eğer Deadpool değilseniz. İnsanoğlu süregelen teknolojik gelişmelere bir yenisini daha eklerken korkutucu ve umut vadeden belirsizliklerle dolu geleceğe emin adımlarla yürüyoruz. Korkutucu diyorum çünkü yapılan son araştırmalarda bilim insanları bir kurbağanın bacağını rejenere etmeyi başardı.
NEDİR BU REJENERASYON?
Bu sorunun cevabı için önce kelimenin kökenine inelim. Rejenerasyon kelimesinin 1300’lü yıllara kadar uzanan bir tarihi var. Latince regenerāre kelimesinden günümüze gelen bu terimin anlamı “tekrar var etmek/olmak”. Kelimenin başındaki re- öneki “tekrar” anlamına gelirken generāre “üretme veya var etme eylemi” olarak tanımlanıyor.
Kendisini daha çok doğanın ve canlılığın tamir mekanizması olarak gördüğümüz bu yetenek doğada bazı canlılar için tamirden çok daha fazlası. Süngerler, sölenterler, deniz yıldızları ve semenderler gibi canlılar doğada bu yeteneği kullanarak üreyebiliyorlar. Yanlış duymadınız. Kendilerini tam anlamıyla kopan parçalarından kopyalayarak çoğalabiliyorlar. İşte tam da bu yüzden bilim insanları bahsettiğimiz canlıları araştırmakla bir hayli meşgul.
BİLİM İNSANLARI NEYİN PEŞİNDE?
Birçok konuda umut vadeden bu canlıların gelişmiş rejenerasyon yeteneklerini her geçen gün daha iyi kavrıyoruz. Şeker hastalığından travmalara kadar çeşitli nedenlerle uzuvlarını kaybeden milyonlarca insan var. Doğal rejenerasyon yoluyla onlara kaybettiklerini geri verme olasılığı hala ulaşılamaz durumda olsa da bazı çalışmalar heyecan uyandırıyor.
Science Advances dergisinde yayınlanan bir çalışmada, Tufts Üniversitesi ve Harvard Üniversitesi’nin Wyss Enstitüsü’ndeki bilim insanları, bizi rejeneratif tıp hedefine bir adım daha yaklaştırdı. Doğal koşullarda uzuvlarını rejenere edemeyen yetişkin kurbağalar ile yapılan bu araştırmada bilim insanları rejenerasyonu tetiklemeyi başardı.
REJENERASYON NASIL TETİKLENDİ?
Öncelikle araştırmacılar Afrika pençeli kurbağasının yarasını kendilerinin BioDome adını verdiği giyilebilir biyoreaktörle kapladılar. BioDome, içerisinde beş farklı ilaç ile hazırlanmış bir kokteyl barındıran ipek proteinlerinden jel içeren silikon kalıp. BioDome’un içeriğindeki her ilacın farklı bir görevi mevcut. Bu görevlerden bazıları yaranın iltihabını bastırmak, yara izine yol açacak kolajen üretimini engellemek veya kasların büyümesini teşvik etmek.
Araştırmacılar bir sonraki adımlarının tedaviyi memeliler üzerinde denemek olduğunu söyledi. Bu bulgular ışığında benzer sonuçlar alınabileceğini düşünüyor musunuz? Peki ya sıra ne zaman bize gelecek dersiniz?
KAYNAKÇA
- Nirosha J. Murugan, Hannah J. Vigran, Kelsie A. Miller, Annie Golding, Quang L. Pham, Megan M. Sperry, Cody Rasmussen-Ivey, Anna W. Kane, David L. Kaplan, Michael Levin. Acute multidrug delivery via a wearable bioreactor facilitates long-term limb regeneration and functional recovery in adult Xenopus laevis. Science Advances, 2022; 8 (4) DOI: 10.1126/sciadv.abj2164
- Tufts University. (2022, January 26). Scientists regrow frog’s lost leg: Frogs briefly treated with a five-drug cocktail administered by a wearable bioreactor on the stump were able to regrow a functional, nearly complete limb. ScienceDaily. Erişim Tarihi Şubat 7, 2022 from www.sciencedaily.com/releases/2022/01/220126144001.htm.