90’LARIN HÂKİM SÖYLEMİ: MAFYA DEVLETİ

Yazar: Fatih ÖZAY

Türkiye, neredeyse bir aydır İçişleri Bakanlığı tarafından silahlı suç örgütü lideri olarak tanımlanan bir ismin YouTube’da yayınladığı videolar ile çalkalanıyor. Kamuoyunda Türkiye’nin ‘’ünlü mafya liderlerinden biri’’ olarak bilinen Sedat Peker, çektiği videolarda birtakım iddialarda bulunuyor. Ortaya attığı bu iddiaların doğruluğu veya yanlışlığı bu yazının konusu olmamakla birlikte videolarında adı geçen şahısların çok da uzak olmayan bir dönemde, Türkiye’nin 90’lı yıllarında da gündemi fazlasıyla meşgul ettiklerini biliyoruz. Bugün ortaya atılan iddiaların başlangıç noktasına gideceğiz. Türkiye’nin hâlâ daha aydınlatılmamış yıllarına. Mafya ve devletin aynı arabadan çıktığı yıllara. Bugün 90’ların karanlığına gidiyoruz. Hadi başlayalım.

MAFYA VE DEVLET İLİŞKİSİNİN İLK ORTAYA ÇIKIŞI (*)

Tansu Çiller ve Mehmet Ağar

Mafya ile devlet arasındaki ilişkiler ilk kez 1995’te, ünlü bir mafya babasının kızı –ve bir diğerinin eski karısı- olan Uğur Kılıç’ın, bir devlet bankasının eski müdürünün mafya tarafından vurulması olayının arkasında, eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın eşi Semra Özal’ın olduğuna tanıklık etmesinin ardından vurularak öldürülmesiyle manşetlere çıktı. Bu olay ilk ve son olarak kalmadı, mafya ve devlet ilişkisinin somut örneklerini artarak devam etti. Dönemin Başbakanı Tansu Çiller, 1996 yılının ilkbaharında, 1995 seçimlerine az bir süre kala ‘’güvenlik harcamaları’’ nedeniyle bütçeden yasadışı şekilde para çekmekle suçlandı. Bu suçlamalar üzerine koalisyon ortağı Mesut Yılmaz’la ittifakları bozuldu. Sonrasında Necmettin Erbakan’la birlikte koalisyon hükümeti oluşturan Çiller, kısa bir süre sonra MİT tarafından sızdırılan bir istihbarat raporuna göre; bütçeden çıkan para, PKK’ya ve sempatizanlarına karşı gizli operasyon yürüten, Çiller ve dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Ağar tarafından yönetilen yasadışı bir ‘’devlet çetesi’’ne harcanmıştı. Bütün bu suçlamalar gündemi meşgul ededursun, hemen ardından, 3 Kasım 1996 yılında Balıkesir-Bursa yolunda, Susurluk ilçesinde gerçekleşen bir trafik kazasıyla ‘’devlet ve mafya ilişkisi’’ resmiyet kazanmış oldu.

SUSURLUK KAZASI

Abdullah Çatlı

Susurluk’ta gerçekleşen kazada arabada dört kişi bulunuyordu. Bunlar; İstanbul eski Emniyet Müdür Yardımcısı Hüseyin Kocadağ. Birçok suçtan hüküm giymiş, 1980 öncesi olaylarda birçok insanı öldürmüş ve Papa’ya suikast girişimiyle suçlanmış eski ülkücü terörist Abdullah Çatlı. O gün Çatlı’yla birlikte olduğu düşünülen eski güzellik kraliçesi Gaye Us. Son olarak ise dönemin DYP milletvekili Sedat Edip Bucak. Susurluk’ta sürat halindeki Mercedes model aracın önündeki kamyona çarpması sonucu kamyonun altında kalarak arabadaki üç kişinin yaşamını kaybetmesiyle sonuçlanmıştır Kazadan yaralı olarak çıkan tek isim DYP Milletvekili Bucak oldu. Yaşanan bu gelişme medyada ve kamuoyunda büyük bir şok etkisi yarattı. Devlet ve mafya aynı arabadan çıkmıştı. Muhalefet yaşanan bu rezalet sonrası İtalya’da kirli işlere bulaşmış devlet görevlilerini temizlemek adına yapılan operasyonlara benzer bir şekilde ‘’Temiz Eller Operasyonu’’ yapılmasına talep etti. O dönem muhalefette yer alan Mesut Yılmaz, bu talebinden sonra Budapeşte’de eski bir ülkücünün (Bozkurt’un) saldırısına uğradı.

KAZA SONRASI TÜRKİYE

Susurluk Kazası (3 Kasım 1996)

Yapılan araştırmalar ve soruşturmalar sonucunda mafya ve devlet ilişkisi davalarında hiçbir üst düzey yetkili ceza almadı. İlişkinin zinciri olarak görülen Çiller’in İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, herhangi bir yaptırımla karşılaşmadı. Ağar, 1999 ve 2002 yıllarında Elazığ’dan bağımsız milletvekili olarak Meclis’e girdi.

90’larda yaşanan bu olaylar o günkü toplumu gerçekten derinden etkilemişti. Tam anlamıyla karanlık ve kirli işler, devlet desteğiyle çetelere yaptırılıyor, sabah evinden çıkıp bir daha dönmeyen kayıpların sayısı gün geçtikçe artıyordu. Ülkede terörle mücadele adı altında sık sık faili meçhul cinayet haberleri yayınlanıyordu.

BU İKLİMİN MEYVESİ ADALET VE KALKINMA PARTİSİ

AKP Tek Başına İktidarı Kazanıyor (3 Kasım 2002)

İşte tam olarak bu iklimde, bu kirli siyasetten kurtulmayı halka vaat eden bir parti çıktı: Adalet ve Kalkınma Partisi. 2002 seçimleri öncesi yaptıkları mitinglerde, gerçekleştirdikleri halk ziyaretlerinde, hemen her yerde Türkiye’yi aydınlık ve hukuka bağlı bir devlet hâline getireceklerine söz verdiler. Öyle de oldu. AKP’nin 2002 sonrası ilk döneminde attığı adımların neredeyse hepsi insan haklarını geliştirmeye yönelik, hukukun üstünlüğüne dayalı, şeffaf ve hesap verilebilir politikalar üstüneydi. 90’ların mafya devlet çıkmazındaki Türkiye’sini tarihin tozlu raflarına atmış, artık demokratik bir ülke olacağımızın sinyalleri halka gösteriyordu. Bütün bu gelişmeseler yaşanmasa dahi ‘’Her türlü milliyetçiliği ayaklarının altına’’ almış bir hükümetin, milliyetçi kökenden gelen bu oluşumla bir arada olması o günlerde zaten düşünülemezdi.

BUGÜNÜN ‘’NEDEN?’’LERİ

Son dönemde ortaya atılan bu iddialar, AKP’yi 90’lı yılların siyasi iklimine tekrardan dönüş yapmaya zorlayan nedenlerin ne olduğunu düşündürtmeye başladı. Mafya ve devlet ilişkisinin kökünü kazıyacağını söyleyerek yola çıkmış ve uzun yıllar da bunu başarmış olan bir parti neden başladığı yere geri döndü? Sokaktaki herkesin, her kesimin konuştuğu bu videolara, bu suçlamalara hükümet cephesinden neden topyekün bir cevap verilemiyor? Madem atılan suçlamalar gerçeği yansıtmıyor, o zaman bu iş neden yargıya gitmiyor? 90’ların karanlık ikliminde bile soruşturma açılabiliyorsa, bugün neden bütün bu mevzu ve iddialar geçiştirilmeye çalışılıyor? Bütün bu ‘’neden’’lerin cevabını devletin yetkili makamlarından, bağımsız mahkemelerden, suçlamaların odağı isimlerden öğrenmek yerine neden devletin suç örgütü lideri olarak tanımladığı bir ismin videolarından duymak zorundayız? Sadece soruyorum.

KAYNAKÇA

İlginizi çekebilecekler

Bir yorum bırak

* Bu formu kullaranak, internet sitemize sağlamış olduğunuz datanın (örn. mail adresi) tarafımızca saklanmasını kabul etmiş oluyorsunuz.

İnternet sitemizden en verimli şekilde faydalanabilmeniz için "ÇEREZ" kullanıyoruz. Toplanan verilerle ilgili düzenlemelere internet sitemizde yer alan Gizlilik Politikasından ulaşabilirsiniz. Kabul et. Detaylar