DENEY TÜPÜNÜN İÇİNDEKİ TOPLUM: AUGUSTE COMTE

Yazar: Nihal BAYRAK
4 dk

            Sosyoloji, modern bilimler arasında 19. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkmış olsa da toplum üzerine düşünmenin çok daha eskilerden başladığını biliyoruz. Fransız düşünür Auguste Comte; yöntemi, materyali ve açıklama biçiminin farklılığı ile toplum üzerine düşünmeye adeta boyut atlatmıştır. 1798 yılında dünyaya gelen Comte, Fransız ihtilali ve sanayi devriminin toplum üzerinde yarattığı büyük değişimlere şahit oldu. Bugün pozitivist felsefe ve sosyoloji disiplininin kurucu babalarından kabul ediliyor.


            Comte’un geliştirdiği sosyolojik düşünce neden toplumların da tıpkı doğa yasaları gibi işleyiş yasaları olmasın sorusundan başlatılabilir. Kendisi sosyal dünyanın yasalarının bir sistem haline getirilerek toplum bilimi yaratmak konusu üzerinde hayli çalışmıştır. Bütün evrende, herhangi bir zamana ya da mekana bağlı olmaksızın geçerli bir yasanın keşfi kulağa heyecan verici gelse de mutlak kaderciliği çağrıştırdığı için göz devirenleriniz de olmuştur. Comte’un bu bağlamda yaptığı çalışma “üç hal yasası” olarak bilinir.

Üç Hal Yasası

            Üç hal yasasının açılımı insanlık tarihinin temel olarak 3 aşamadan geçtiğini açıklar. İnsanların, dolayısıyla toplumların dünyayı algılama şekilleri bu üç aşamadan geçerek nihayete kavuşur:

  • Teolojik Aşama
  • Metafizik Aşama
  • Pozitivist Aşama

            İnsanlar doğada olup bitenleri olağanüstü güçler ve ilahi bağlamlarla açıklar. Kadir-i Mutlak Allah anlayışının hakim olduğu bu evrede toplum tanrının iradesinin iradesi olarak algılanır. İkinci aşama metafizik algılayışın aşamasıdır. Aslında hala doğaüstü güçler toplumun olup bitenlerini açıklamakta başat unsurdur ancak onlar insanlaştırılmış tanrı figürlerinden daha sistemli halde gelişim göstermişlerdir.  Üçüncü ve son evre ise pozitif evredir.  Pozitivist evreye ulaşan toplumlar etraflarında olan biteni ampirik bilgi aracılığıyla açıklarlar. Bu evrede dünya gizemlerinden arındırılmıştır. Düşünceler bilinmeyenin korkusu ya da merakından ziyade somut gerçekliğe yerini bırakır. Bu aşamanın kapısını aralayan gelişme Galileo, Newton, Kepler gibi düşünce dünyasında yarattığı devrimdir. Comte’un öncüsü olduğu pozitivizm akımı, modern bilim tatbiklerinin pozitif evrede sosyal dünyaya uygulanması gerektiği düşüncesindedir.

Comte ve İbn Haldun’un Ortak Yönü

            Comte’un üç hal yasasını İbn-i Haldun’un tarihselci devlet kuramına yakın buldum. İbn-i Haldun varlık alanının kuralları çerçevesinde devleti ortaya çıkan, gelişen ve belli bir sınırdan sonra yok olan bir mefhum olarak değerlendirmişti. Elbette iki düşünür bambaşka çağlarda bambaşka koşullarda bambaşka konuları inceleyerek kendi çalışmalarını gerçekleştirdi. Ancak nihayetinde inceledikleri konuyu, başlayan ve belirli aşamaların ardından sonlanan unsurlar olarak ele aldıkları için kaderciliğin yerini alan yeni bilimsel öngörü olarak ortaklık kurulabileceğini düşünüyorum.

Sosyolojinin Doğuşu

            Pozitivist sosyolojinin hedefi pozitif evredir. Toplum hakkında tüm bilgiler gözlem ve karşılaştırmadan üretilir. Aynı zamanda bütün bu bilgiler deneyselleştirilebilir. Comte’a göre her türlü insan bilgisi bu evrelerden geçerek geliştirilir. Sosyoloji ise pozitif aşamada oluşan son bilimdir. İlk önce modern bilimler ortaya çıkar. Daha sonra ise bütün bilimlerin en karmaşığı ve en önemlisi olan sosyoloji disiplini bilim dünyasında yerini alır.

            Vizyonunun en önemli parçası olan sosyolojiyi pozitif bir bilim olarak kurmak konusunda Comte’un kendinden emin -kimisine göre cüretkar- adımlar attığı söylenebilir. Gözlemlenmiş fenomenler arasındaki ilişkilerle bir yasa türeterek toplumu açıklamak gerçekten de iddialı bir giriştir.

İbn-i Haldun

Toplumu Tüpe Sığdırmak 

            Hiç düşündünüz mü? Bu yöntemin amacı nedir? Toplum neden bir deney tüpünün içine atılır? Öncelikle, hiçbir bilimsel disiplin olayları doğaüstü güçlerle ve mitlerle açıklamayalım, modern ve bilimsel düşünelim diyerek gelişmez. Farklı disiplinlerin ortaya çıkışı ve gelişimi toplumsal ihtiyaçlara ve koşullara bağlıdır.

Comte’un amacı ve sosyolojiye bakışı neydi?

            Comte’un aradığı ise devrim etkisiyle muazzam bir karmaşanın içine düşmüş Fransız toplumunun yeniden organize etmekti. Onun asıl hedefi toplumsal koşulları iyileştirecek bilgi ve düşüncelere sahip siyaset-yapıcılar yaratmaktı. Nasıl doğal dünyadaki yasaları keşfetmek bize doğayı kontrol etmek, onu tahmin etmek ve gerektiğinde ona egemen olma imkanını veriyorsa insan toplumunu yöneten yasaların keşfi toplumların kontrolü ve geleceğin öngörüsü için bir imkan yaratabilirdi. Comtu’un sosyolojisinde bu nedenle düzen ve ilerleme kavramları ön plana çıkmış durumda.

Aşamalar arası geçiş: İlerleme

            İlerlemenin gerçekleşmesi yani pozitif evreye geçişin yaşanması için düzen olması gerekir. Fransız devriminde ortaya çıkan eşitlik, özgürlük, kardeşlik fikirleri ise toplumların metafizik aşamasıdır. Özgürlüğün hepimiz için ayrı tanımı varsa bile o elle tutulmayan ve gözle görülmeyen bilgilerin sınıfına girer. Comte değişim karşıtı bir düşünür değildir onun asıl korkusu kaos ve düzensizliğe yol açan devrim durumudur.

            Topluma bütüncül bir bakışla yaklaşarak ve ona dair mutlak bilgiye ulaşma hedefinin ironik olarak önce insan faktörünü ihmal ettiğini düşünüyorum. Pozitivizm terimi yapısal işlevselcilik akımının da ortaya çıkışıyla birlikte insani değer ve irade faktörünü dışlayarak toplumsal olgulara saplantılı hale gelmiştir. Toplumu oluşturan insanların değişim gücü dikkate alınmamış bu nedenle pozitivist sosyoloji, determinist ve gerçeklerden kopuk olarak nitelendirilmiştir. Toplumu bir deney tüpünün içine atmak bu perspektiften incelendiğinde insanları belli evreler arasında geçiş unsuru olan minik kuklalar olarak nitelendirmekten ötesine geçememiştir. Çoğu kez sert eleştirilerin odağı olmasına rağmen pozitivizm, sosyolojinin saygıdeğer ve akademik bir disiplin olarak kuruluş aşamasında mihenk taşı olmuştur.

KAYNAKÇA

  • Park, R , Burgess, E . (2016). Sosyolojiye Giriş. İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Dergisi, 2 (1) , 170-201 . https://dergipark.org.tr/tr/pub/iusosyoloji/issue/538/4978. Erişim Tarihi 16.02.2021
  • Slattery, Martin. Sosyolojide Temel Fikirler. Sentez Yayıncılık, 2007.
  • Yıldız, M . (2010). İBN HALDUN’UN TARİHSELCİ DEVLET KURAMI . FLSF Felsefe ve Sosyal Bilimler Dergisi , (10) , 25-55
  • Ballıkaya, C . (2015). POZİTİVİZM: Tarihsel Süreç İçerisindeki Gelişimi ve Sosyolojik Düşünceye Etkileri. Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi , 0 (33), 87-106 .

İlginizi çekebilecekler

Bir yorum bırak

* Bu formu kullaranak, internet sitemize sağlamış olduğunuz datanın (örn. mail adresi) tarafımızca saklanmasını kabul etmiş oluyorsunuz.

İnternet sitemizden en verimli şekilde faydalanabilmeniz için "ÇEREZ" kullanıyoruz. Toplanan verilerle ilgili düzenlemelere internet sitemizde yer alan Gizlilik Politikasından ulaşabilirsiniz. Kabul et. Detaylar