YAPAY ZEKÂ VE MESLEKİ ETİK

Yazar: Öykü Simay ŞAĞBAN
4 dk

Endüstri 4.0, dijitalleşme, yapay zekâ, robotlar ve daha binlercesi derken aslında hepimiz fark etmeden kendimizi dijital dönüşümün içerisinde bulduk. “Dijital Çağ” olarak adlandırdığımız bu süreç ise bizlere iki farklı gelecek senaryosu sunar hale geldi. Peki ya biz, insanoğlu olarak neredeyiz? 

İçerisinde bulunduğumuz dijital çağ itibariyle elimizde iki farklı senaryo bulunuyor. Bunlardan hangisini yaşayacağımız ya da yaşatacağımız ise artık bizim elimizde. İnsanoğlu isterse yapay zekâyı iyiye yönlendirebilir, istemez ise kötüye yönlendirebilir. Nasıl yorumlanırsa yorumlansın, olasılıklara kafa yoranlar ve ihtimaller karşısında karamsarlığa kapılmayan insanlar bu geleceğe daha hazır olacaklar. Yapay zekâ ve robotların endüstri 4.0 ile birlikte fabrikalarda ve üretim sahalarında söz sahibi olmaları, bazı ülkelerde ara eleman sorunlarını yeniden gündeme getiriyor. Bunun yanı sıra yapay zekânın gelişen teknoloji ile yeni iş imkânlarını ortaya çıkarabileceği de tartışılmalar arasında.

Hem olumlu hem de olumsuz yönleri olan yapay zekâ nedir?

Birçok konuda kendisine verilen sorumlulukları yerine getiren yapay zekâ; beste yapabilen, resim yapabilen, tıbbi teşhis koyabilen, suç ve suçlu analizi yapabilen, bir iş için en uygun CV’yi bulup çıkarabilen, kredilerin risk durumlarını hesap edebilen, bir kampanyadan hangi müşterilerin yararlanma ihtimalinin ne kadar olduğunu tahmin edebilen ve optimum fiyat belirlemesi yapabilen makinelerdir. Günümüzde ise bu makineler daha önceden duyulsa bile aklımıza gelmeyecek büyük alanlarda çalışmaya başladılar. Belki de bu yüzden insanların bir kısmı, yapay zekâyı kendi işlerine karışabilecek düzeyde olduğu için tehdit olarak algılamaya başladı.

Çin’de üretilmiş yapay zekâlı robotlar hastanelerde çalışır durumda. Üç yüz vakanın üzerinde yapılan araştırmalarda yapay zekâ %80 oranında başarı sağlarken gerçek doktorlar ise %65 oranında başarı sağlamışlar.
Çin’in Şenyang şehrinde Hastahane içerisindeki bireylerin vücut sıcaklıklarını ölçerek enfekte bireyleri belirleyen devriye robotu
Fotoğraf: AFP/GettyKorona

Yapay zekâ nasıl bu kadar hızlı gelişti ve tehdit haline geldi?

Son zamanlarda mekatronik alanında yapılan araştırmalarla birlikte yapay zekânın hızla gelişmesi ve dünya geneline yayılması, robot filmlerindeki gerçeklik payının artmasına neden olmuş durumda. Haliyle yapay zekânın bu kadar çabuk ilerlemesi de insanlar açısından bazı sorunların başını çekmeye başladı. “Yapay zekânın bilinç kazanmasıyla, belirli insani değerler çerçevesinde oluşmuş meslek gruplarının tehlike altına girme ihtimali var mı? ” tarzında gelişen sorular özellikle herkesi meraka düşürmüş durumda.

Bilim Teknik Dergisi

Daha öncesinde ise Stephan Hawking ve Elon Musk gibi tanıdık kişilerin de dikkat çektiği bu konuyu tartışmak üzere bir araya gelen uzmanlar, gelecekteki yapay zekâ araştırmalarını yönlendirmek adına 23 prensip üzerinde anlaşmalar sağladılar. Bu maddeler; araştırma konuları, etik ve değerler, uzun vadeli konular gibi çeşitli başlıklara ayrılmıştı. Bu başlıklar altında bilimcilerin hükumetlerle hangi şartlar altında çalışacağından, ölümcül silahların nasıl kullanılması gerektiğine kadar pek çok farklı konuya değinilmişti.

Yapay zekânın gelecek yıllarda mesleklerimizle ilişkisi ne olacak?

Yaşadığımız yüzyılda meslek kavramı; kişinin hayatında en iyi yapabildiği iş olarak tanımlanmaktadır. Bu zorlu süreçte insanlar yıllarca eğitim alırlar ve eğitimlerinin sonucunda diplomalarını alarak alanlarında uzmanlaşmak isterler. İnsan toplumda var olma çabasındadır ve bunu da net bir şekilde meslekleri ile ortaya koyarlar. Bunu yaparken de çevresinden saygı ve güven kazanmak isteyen insanlar mesleklerinde etik değerlere önem verirler. Öyle ki, bir insana, mesleğinde yetersiz ve başarısız olduğunu söylemekle hakarete varan durumlar yaşanabiliyor.

Toplumlarda yaşanan sorunlara dair gerekli önlemlerin alınmasında insanların bile yeterince hızlı davranamadıkları bilinen bir gerçek. Sadece hastalıklar için değil, bireysel sorunlar için de erken teşhis çok önemli. Devamlılığını koruyan bu duruma bir de yapay zekâlı robotların eklendiğini düşünelim. Bu robotların günün birinde çıkıp insanların uzun zamanda öğrendiği konuları çok daha kısa sürede öğrenmesi toplumsal yaşamdaki algılarımızı, ahlaki değerlerimizi hatta kültürlerimizi bile değiştirebilir. Bu durum, gelecekte robotların pek çok alanda insanlardan daha çok tercih edilecekleri tehlikesine işaret etmektedir. Çünkü robotlar ve yapay zekâ birçok işi insanlardan çok daha hızlı bir şekilde yapabilmektedir. Yaşadığımız toplumda işsizlik, nitelikli bir diploma sahibi olanlar için bile büyük bir sorun olarak bulunmaktadır.

Yapay Zekaya Giriş,
Prof. Dr. Weihner Dilger

Peki, yapay zekânın mesleki etik üzerindeki etkisi ne olacak?

İş yaşamında veya gündelik yaşamda yapay zekâ ve teknikleri yaygın olarak kullanılmaktadır. Öyle ki bir karar verme sürecinde, bankacılıkta, optimizasyon gereken bir yerde veyahut işçilik, ustalık gerektiren iş kollarında ve akıllı fabrikalarda oldukça fazla kullanımı var. Yapay zekânın ise hayatımızın dijital parçaları haline geldiğinin hepimiz farkındayız. Hatta şu anda birçok kişi farkında olmasa bile genellikle yapay zekâ ile aynı ortamda bulunuyor. Peki ya, yapay zekâların ve robotların çalıştığımız meslek gruplarında yer almaya başlaması mesleki etiğe zarar verecek düzeyde mi olacak? Yoksa endüstri 5.0 ile hedeflenen amaçlar doğrultusunda, yapay zekânın sosyal yaşamda yer alması yapay değerler mi ortaya çıkacak?

Garson Robot
Vatandaşlık alan Sophia

KAYNAKÇA

İlginizi çekebilecekler

Bir yorum bırak

* Bu formu kullaranak, internet sitemize sağlamış olduğunuz datanın (örn. mail adresi) tarafımızca saklanmasını kabul etmiş oluyorsunuz.

İnternet sitemizden en verimli şekilde faydalanabilmeniz için "ÇEREZ" kullanıyoruz. Toplanan verilerle ilgili düzenlemelere internet sitemizde yer alan Gizlilik Politikasından ulaşabilirsiniz. Kabul et. Detaylar