GETİR’İN BAŞARI HİKAYESİ

Yazar: Kaan DEMİREL

Bir firma düşünün, yıllardır piyasaya hakim rakipsiz Yemeksepeti gibi bir devi kısa sürede sollayan, yatırımlara doymayan, Türkiye’nin köklü firmalarının servetlerini bile ikiye katlayan… Getir firmasının bugün ki başarısının sırrını gelin beraber inceleyelim.

Pandemi dönemi ile birlikte paket servisine olan ilginin artmasıyla adını sıkça duyduğumuz getir, geçtiğimiz günlerde 555 milyon dolarlık bir yatırım aldıklarını duyurmuştu. Bu yatırım ile birlikte şirket, 2021 yılı içinde toplam 1 milyar dolar yatırım alarak değerini ikiye katlamış bulunmakta. Geçtiğimiz aylarda Londra ve Hollanda’da hizmete başlayan, Haziran ayında Paris ve Berlin’de faaliyete geçecek olan Getir, 2021 yılının son çeyreğinde ise Amerika’da faaliyete geçmeyi planlıyor.

GETİR NEDİR?

Getir, insanların ihtiyaç duyduğu ürünleri 10 dakika içerisinde ulaşmasını hedefleyen İstanbul, Ankara ve İzmir merkezli olmak üzere Türkiye’nin çeşitli illerinde 100’den fazla deposu ile hizmet veren market – paket servis uygulamasıdır. 2015 yılında “Bi Taksi” uygulamasının kurucusu olan Nazım Salur tarafından kurulan Getir, çeşitli girişimcilik ödüllerine layık görülmüştür.

GETİR İNGİLTERE’DE HİZMETE BAŞLADI

10 dakika içinde hızlı servis ile yabancı yatırımcıların ve kullanıcıların dikkatini çekmeyi başaran Getir, yurtdışına hızlı bir giriş yaptı. İlk girişim şehrinin Londra olmasının nedeninin, Londra’nın kalabalık, girişim şehri ve dijital hayata yatkınlığının fazla olması olarak açıklayan Nazım Salur, önümüzdeki aylarda farklı Dünya şehirlerinde de faaliyete geçeceklerini açıkladı.

“Kuryelerin Kurallara Uymasını Elektronik Olarak İzliyoruz”

Paket servislerinde en çok tartışılan konulardan birisi ise kuryelerin can güvenliği. Müşterilerin sipariş verirken yazdığı “geç gelirse ödemem”, “hızlı gelsin yoksa düşük puan veririm” tarzı notlara ek olarak, kurye firmalarının da kuryelerine yaptığı hızlı teslimat baskısı sık sık gündemde tartışmalara yol açıyor. Bu baskıların aksine getir, kuryelerinin trafik kurallarına uymasını istemekle kalmıyor onları elektronik olarak izliyor. Firma, motorlarının üzerinde bulunan elektronik cihazlar ve sensörler sayesinde, kuryelerin virajı hangi açıyla döndüklerini, hangi hızda gittiklerini hatta yaptıkları fren şiddetine kadar takip edebiliyor. Kuryelerinin kural ihlal sayısının 2 defayı geçmesi üzerine ilişiklerini kestiklerini söyleyen Getir kurucusu Nazım Salur, hızlı teslimat için hızın önemli olmadığını, boş güzergahların iyi planlanması gerektiğini belirtiyor. Kuryelere sipariş adresi için belirli bir güzergah veriliyor ve bu güzergahın dışına çıkamıyorlar. Bu sayede Getir, hem kuryelerinin güvenliğinden ödün vermiyor hem de 10 dakika gibi kısa bir sürede hızlı teslimatı sağlıyorlar.

GETİR’İ YEMEKSEPETİ İLE KARŞILAŞTIRMAK DOĞRU OLUR MU?

Bakacak olursak Getir uygulamasının bu kadar başarılı olmasının sebebini belirli bir sistematik ve hedefler üzerinden gitmesi olarak görebiliriz. Getir’in 10 dakika gibi bir süre içerisinde hizmet verebilmesinin sebebi, diğer firmalara nazaran bulunduğu şehirlerde kendi deposunun olmasıdır. Herkesin Getir’i, Yemeksepeti ile karşılaştırmasına bakacak olursak, bu durum pek adil olmaz. Yemeksepeti’nin  kuruluş amacı, Türkiye’nin 81 ilindeki restoranları tek bir uygulamada toplayarak, müşteri ile firma sahiplerini buluşturmaktı. Müşteri siparişi veriyor ve sonrasında restoranlar kendi kuryeleri ile siparişleri gönderiyorlardı. Getir’in kurulma amacı biraz daha farklıydı. Restoranlara sipariş veriliyordu fakat restoran kuryesi yerine getir kendi kuryeleri ile teslimat yapıyordu. Bu sebeple Farklı hedefler ile yola çıkan iki uygulamayı karşılaştırmamız pek de adil olmasa gerek.

YEMEKSEPETİ CEO’SU NEVZAT AYDIN: “Biz Getir kadar Zengin Değiliz”

Geçtiğimiz günlerde, Yemeksepeti Ceo’su Nevzat Aydın ile bir restoran sahibinin arasında twitter üzerinden bir diyalog geçmişti. Pandemi zamanında zor durumda olan bir restoran sahibi, Nevzat Aydın’a bir tweet atmıştı. Tweet içeriğinde Yemeksepeti’nin fazla komisyon alması ve ödemeleri geciktirmesi yer alıyordu. Nevzat Aydın, ödemelerin gecikmesinin sebebinin bankalardaki işlem gecikmesi olduğunu söylemesi üzerine, restoran sahibi “Getir anında ödeme yapıyor” diye yanıt vermişti. Bunun üzerinde Nevzat Aydın, “Bankacılık sistemine müdahale edemem ne yazık ki. Kendi marjından vazgeçmek isterse ödeyebilir. Biz o kadar zengin değiliz” ifadelerini kullanmıştı. Aslında buradaki olaya bakacak olursak tekrardan karşımıza aynı kelime çıkıyor. “Sistematik ”.

Bir sonuca varacak olursak, Getir’in rakip firmaları sollayarak bu denli başarılı olmasının sebebini sistematik ve planlı oluşu olarak açıklayabiliriz. Yatırımcının gözünde ilk olarak 3 adet sözcük beliriyor. Hız, güvenlik, memnuniyet. Restoranların ücretlerini günü gününe veren, kuryelerinin can güvenlikleri için üst düzey önlemler alan ve bunun üstüne 10 dakika gibi kısa sürede hizmet veren bir firmanın bu denli büyük yatırımlar almasına şaşırmamak gerek. Gün geçtikçe globalleşen, yabancı insanlara o sihirli iki heceli kelime olan “Getir” kelimesini öğreten ve Türkiye’deki diğer startup projelerini cesaretlendiren Nazım Salur, umarız daha büyük yatırımlar alarak bir Türk firmasının yükselmesini sağlayabilir. Peki Getir’in bu kadar popülariteye ulaşmasını ve yatırımlar almasını siz  nasıl buluyorsunuz?

KAYNAKÇA

İlginizi çekebilecekler

Bir yorum bırak

* Bu formu kullaranak, internet sitemize sağlamış olduğunuz datanın (örn. mail adresi) tarafımızca saklanmasını kabul etmiş oluyorsunuz.

İnternet sitemizden en verimli şekilde faydalanabilmeniz için "ÇEREZ" kullanıyoruz. Toplanan verilerle ilgili düzenlemelere internet sitemizde yer alan Gizlilik Politikasından ulaşabilirsiniz. Kabul et. Detaylar