Cahide Serap’ın Küçüklüğüne Yolculuk
Cahide Sonku 1919 yılı Yemen doğumludur. Babasının annesinden ayrılması nedeniyle babasının yerini dedesi doldurmuştur. Dedesi Çorapsız İbrahim Paşadır. Dedesi ona ismini vermiştir. Cahide; Allah için çalışan anlamına gelmektedir. Annesi de ikinci ismi olan Serap adıyla seslenmiştir. Cahide’nin bir de ablası vardır. Ablası Necdet. Hiç iyi anlaşamadığı, büyük kavgalar ettiği ablası. Küçükken bir bez bebek yüzünden ablasıyla kavga eder ve ablasına taş atabilecek cesareti kendinde bulurmuş. Oyunculuk yeteneği ise, yaramazlıkla keşfedilmiştir. Ablasına taş atıp kafasını kanattığı gün öğretmeni Yaşar hanım onu görmüş ve onunla konuşmak istediğini dile getirmiştir. Öğretmeninin onunla konuşmak istediğini söylemesi üzerine şekilden şekile giren Cahide, duyguları çok iyi yansıta bildiğinden öğretmeni tarafından ilk tiyatro sahnesi teklifini almış ve okulda küçük tiyatro oyunuyla izleyenleri büyülemiştir. Asıl yeteneğinin kaynağı ise annesidir. Annesinin “inanırsan inandırabilirsin” sözü Cahide’yi çok etkilemiştir ve bu söz sayesinde oyunculuğa olan yeteneğini görmeye başlamıştır.
Yakınlarından tiyatro sanatçısı olan Nuri Bey’in onu sahnede görmesiyle hayatı birden değişmiştir. Nuri Bey, henüz küçük yaşta olan bu küçük kız çocuğunun sahne yeteneğini fark etmiş ve onu halk evinin oyunculuk kurslarına davet etmiştir. İlk zamanları sahneye çıkmaya korkan Cahide, bu davete olumlu cevap vermemiştir ama geçim sıkıntısı çektiklerinden dolayı çalışma amacıyla küçük miktar para karşılığında halk evinin oyunculuk kurslarına katılmıştır. İlk sinemayla tanışması ise Muhsin Ertuğrul filmi “Bir Millet Uyanıyor” olmuştur. Bu filmi o kadar çok beğenmiştir ki! Arkadaşı Aysel ile birlikte gizlice sinemaya gidip tekrar bu filmi izlemiştir. Sinema başkadır onun için. Hem kendini izleyebileceği bir mucizeydi sinema. Oysa ki tiyatro da bu mümkün değildi. Ama o hem tiyatroda ün yapacaktı hem de sinemada.
Cahide’nin hayatındaki değişim Muhsin Ertuğrul ile yaşanmıştır. Bir gazete haberiyle Darülbedayi(devlet tiyatrosu) sınavlarına girmiş ve sınavı kazanmıştır. Sınavı kazandığında ise sadece 16 yaşındadır. Muhsin Ertuğrul, bu küçük oyuncuda yetenek keşfetmişti ve bu yeteneği hem tiyatroda hem de sinemada kullanmıştı. Ertuğrul, Cahide’ye o kadar değer vermişti ki! ona her zaman küçüğüm demişti.
Sinemaya Yolculuk
Devlet tiyatrosundan sonra Muhsin Ertuğrul sinemasında da boy göstermeye başlayan küçük Cahide’nin oyunculuğu, devlet tiyatrosundaki rol arkadaşları tarafından da büyük beğeni toplamıştır. Onu beğenen o dönemin yakışıklı oyuncusu olan Talat Artemel’dir. Talat aşık olmuştur birden bu sarışın güzelliğe. Beraber olmuşlar, birlikte hem rol arkadaşlığı yapmışlar hem de birlikteliklerini evliliğe taşımışlardır. Ancak aradığı mutluluğu Talat’ın içki sorunundan dolayı bulamamıştır Cahide. Talat ile beraberken de içki alışkanlığı edinmiştir.
Türk sinemasına ise ilk adımı 1933 yılında atmıştır; “Söz Bir Allah Bir” filmiyle. Hemen bu filmin ardından şöhreti “Aysel Bataklı Damın Kızı” filminde tatmıştır. Bu filmde oynadığı Aysel karakteri izleyicileri çok etkilemiş ve o dönemde filmde taktığı eşarp moda haline gelmeye başlamıştır. Bir zamanlar hayalini kurduğu şöhret kapısını aniden açmıştır. Tiyatroya onun için mektupların ve çiçeklerin gelmesiyle bir anda her erkeğin birlikte olmak isteyeceği kadına dönüşmüştür.
Takvimler 1940 yılını göstermiş, Cahide Sonku’nun yaş almasıyla daha da güzelleştiği varsayımında bulunulmuştur. 1940’da “Şehvet Kurbanı” filminde ilk vamp kadın figürlerini ekrana yansıtmıştır. 1951 de “Vatan ve Namık Kemal” filmiyle en iyi kadın oyuncu ödülünün sahibi olmuştur. 1953 yılında “Beklenen Şarkı” da Zeki Müren’le ilk müzikal film deneyimini yaşamış ve yaşından dolayı bu filmde oynadığı anne karakteriyle alkışların odağında yer almaya devam etmiştir. 1950 yılından sonra Türk sinemasında yeni bir dönem başlamıştır. Bu dönemin adı; Yeşilçam’dır. Yeşilçam’da yazıhanesi bulunan ve “Sonku Film Yapım Evi” adında film yapım evine sahip olan Cahide Sonku, tiyatroda oyunculuğa ara vermiş, yapım işleriyle uğraşmıştır. Film yapım evinin yanması sonucunda tekrardan oyunculuğa geri dönmüştür ama alkol probleminden eski başarılı günlerini arar olmuştur. Yeşilçam ona küçük rol tekliflerinde bulunmuş, küçükte olsa rollerde yer almaya devam etmiştir Cahide Sonku. Yeşilçam’da oynadığı filmlerin listesi ise şu şekildedir; 1962 “Ayşecik Yavru Melek”, 1965 “Korkusuzlar”, 1965 “Sevgim ve Gururum”, 1966 “Çalıkuşu”, 1967 “Serseriler Kralı” ve son filmi 1971 “Mıstık”.
Yapımcılığa Giden Yol
Cahide Sonku oyunculuk kariyerinin zirvesindeyken İhsan Doruk ile evlenmiştir. İhsan Doruk iş insanıdır ve dönemin en zenginleri arasında yerini almaktadır. Cahide Sonkuya film yapım evi işinde en büyük desteği İhsan Doruk vermiştir. Yapımcılığını yaptığı filmler çok ses çıkaran filmler olmuşlardır. Sonku film yapım evini kurmadan önce bağımsız olarak Muhsin Ertuğrul sinemasından ayrılan Cahide, Seyfi Havaeri’nin “Fedakar Ana” filmine ortak olmuş ve filmde büyük roller üstlenmiştir. “Fedakar Ana” filminin yönetmenliğini de ele alan Cahide Sonku, film henüz yapım aşamasındayken Seyfi Havaeri ile kavga ettiğinden dolayı kendisi filmi bitirmiştir ve film afişlerine de kendi ismini yazdırmıştır. Seyfi Havaeri bu duruma bozulduğundan dolayı Cahide Sonku’nun yönetmenliğini kabul etmemiştir.
Cahide yapımcılık kariyerinin henüz başında tartışma yaşadığından kendi film yapım evini kurma kararı almıştır. İhsan Doruk’un finansal desteği ve Avukatı Buran’ın yardımlarıyla “Sonku Film Yapımevini” kurmuş ve Talat Artemel, Sami Ayanoğlu, Hadi Hün gibi yönetmenlerle çalışmıştır. Senaryo yazımında en büyük yardımcısı ise Talat Artemel olmuştur. Sonku film yapımevinin ilk filmi; “Vatan ve Namık Kemal” filmidir. Bu film ilk gala gösterimine giren filmdir. Çok satan filmler arasında yer alan “Vatan ve Namık Kemal” filminden Sonku film yapımevi çok iyi kazanç elde etmiştir. Sonku film yapımevinin ikinci en büyük filmi ise; Zeki Mürenli “Beklenen Şarkı” filmidir. Cahide Sonku, İhsan Doruk’un zorlaması nedeniyle Zeki Müreni bu filmde oynatmıştır. Zeki Müren ile arası iyi değildir ve yeni oyunculuğa soyunmuş Zeki Müren’den büyük beklentisi yoktur. Beklenenin tersine bu film çok ses getirmiş ve film yapım evine büyük hasılatlar getirmiştir. Cahide Sonku filmciliği çok kazanmıştır; yangına kadar. Sonku film yapım evinin yanmasıyla Cahide büyük mal varlığını kaybetmiştir. Yangınla beraber hayatı da bir küle dönüşmüştür. Yangından sonra alkol sorunuyla boğuşmaya başlamış, bir yandan da tekrar ayağa kalkmak için çalışmalar içerisine girmiştir. Ancak Cahide, eski Cahide olamamıştır.
İlk Kadın Yönetmen Cahide Sonku
Cahide Sonku hem yapımcılık işlerini sürdürmüş hem de yönetmenlik yapmıştır. Yönetmenliği tek başına değil, kendine örnek aldığı kişilerle beraber olmuştur. Bundan dolayı yönetmen olması tartışılır konudur. Sonku alkol sorunu nedeniyle de eleştirilerin odağında her zaman yer almıştır ama işini yaparken de çok disiplinli bir şekilde hareket etmiştir. İlk yönetmenlik deneyimi 1949 “Fedakar Ana” filmidir. Bu filmin ardından 1951“Vatan ve Namık Kemal” ve 1953 “Beklenen Şarkı” filmlerinde de hem kamera önünde hem de kamera arkasında büyük roller almıştır. Cahide Sonku; filmlerinde kadını öne çıkarmak istemiş, kadına büyük önem vermiştir. Kadın odaklı film yapmayı istediğini de dile getirmiştir. Yönetmenliği meslek olarak benimsemeyen ilk kadın yönetmenler arasında yerini almış olan Cahide Sonku’nun yönetmenliği erkek yönetmenlerce kabul görmemiştir. Ancak kendisinden sonra yönetmen olmak isteyen kadınlara yeni kapılar açmış olduğu da açıktır.
Sonuç
İlklerin kadınıdır Cahide Sonku. İlk star kadın oyuncusu, ilk kadın yönetmendir. Tiyatro aşkı vardır ve bu aşkı Muhsin Ertuğrul’un devlet tiyatrosunda keşfetmiştir. Tiyatrodan sinemaya geçişi yine Muhsin Ertuğrul sağlamıştır. Sinemada ilk oyunculuğunu Muhsin Ertuğrul filmlerinde sahnelemiştir. Oyunculuğu izleyiciler tarafından büyük beğeni kazanmıştır ve şöhret basamaklarını adım adım çıkmıştır. İlk film yapım evini kurduğunda iyi işlere imza atmış ve en çok film satan film yapım evine sahip olmuştur. İhsan Doruk’tan ayrıldıktan sonra işleri bozulmuş ve Sonku Film Yapım Evinin yanmasıyla yurt dışından getirdiği film ruloları da yok olmuştur. Hayatı küle dönen Cahide Sonku’nun alkol sorunu başına büyük dertler açmıştır ve Yılmaz Güney’in yardımı, Yeşilçam filmcilerinin yardımlarıyla ayakta durmaya çalışmıştır. Cahit Irgat ile sevgili olduktan sonra Cahitler Tiyatrosunu kuran Cahide Sonku, Cahit Irgat’ın alkol sorunu nedeniyle tiyatroyu kapatmak zorunda kalmış ve son zamanlarını Körfez meyhanesinde geçirerek 61 yaşında yaşamını yitirmiştir.
KAYNAKÇA
–Erkul, Eyüphan. “Cahide Melekler Yeryüzünde Yaşayamaz”. Artemis Yayınları: 2020