PARANIN YEŞİLİ FUTBOLUN YEŞİLİNE KARŞI

Yazar: Yusuf Can KAPLAN

Geçtiğimiz günlerde futbol dünyasını kasıp kavuran bir olay yaşandı. Avrupa’nın en büyük kulüplerinden 12 tanesi var olan UEFA Şampiyonlar Ligi’nden ayrılarak Avrupa Süper Ligi adı altında yeni bir lig kurduklarını açıkladı. Gelin, olaya daha yakından bakalım ve hep birlikte inceleyelim.

Florentino Perez

NEDİR BU AVRUPA SÜPER LİGİ?

Avrupa Süper Ligi, başını dünya ve İspanya futbolunun büyük kulüplerinden Real Madrid kulübü ve başkanı Florentino Perez’in öncülüğünde,kurucu üyeleri  İngiltere’den Arsenal, Manchester United, Chelsea, Liverpool, Manchester City ve Tottenham, İtalya’dan Milan, Inter ve Juventus ,İspanya’dan Atletico Madrid, Barcelona ve Real Madrid olan 12 Avrupa takımının mevcut şampiyona olan Şampiyonlar Ligi’nden ayrılarak 8 takım daha dahil edip kendi aralarında sürekli olarak maç yapılması amaçlanan bir ligdir.

ŞAMPİYONLAR LİGİ

UEFA Şampiyonlar Ligi veya kısa kullanımıyla Şampiyonlar Ligi, Avrupa Futbol Federasyonları Birliği tarafından her yıl düzenlenen ve UEFA’ya bağlı birinci liglerdeki takımların mücadele ettiği uluslararası futbol turnuvasıdır. Grup aşamalarında toplam 32 tane takım bulunur.

AVRUPA SÜPER LİGİ KURULDUKTAN SONRA

18 Nisan 2021 akşamı başında Florentino Perez 12 takımla beraber UEFA’dan ayrıldıklarını ve kendi süper liglerini kurduklarını açıkladıktan sonra adeta futbol dünyasında bir kaos oluştu. İlk tepki UEFA başkanı Aleksander Čeferin’den geldi. Sonra açıklanan kararla beraber bahsi geçen 12 takımın liglerinde hiçbir maça çıkamayacağı, bu takımlarda bulunan oyuncuların milli turnuvalara katılamayacağı açıklandı. Tabii tepkiler sadece UEFA cephesiyle sınırlı kalmadı.12 takımın 11 tanesinin teknik heyeti, futbolcuları ve bence kulüplerin var olma sebebi olan taraftarların ve futbolseverlerin büyük bi çoğunluğunun gösterdiği tepki ile Florentione Perez ve diğer kurucu başkanlar adeta duvara tosladılar. Hemen arkasından birbirini takip eden 2 gün içerisinde Real Madrid ve Barcelona dışında bütün takımlar projeden ayrıldıklarını belirttiler. Bunun sonucunda da zaten bir hayal ürünü olan proje askıya alınarak yıllardır devam eden ve marşı bile birçoğumuzun tüylerini diken diken eden Şampiyonlar Ligine karşı yenik düştü.

FUTBOL ARTIK ZENGİNLERE AİT BİR SPOR MU?

Aslında futbol 2000’li yılların başından beri bir savaşın içinde. Bir tarafta parayla futbolun her tarafında hükmetmek isteyen endüstriyel güçler, öbür tarafta futbolun daha amatör kalmasını isteyen insanlara karşı. Türkiye A Milli takım teknik sorumlusu Şenol Güneş’in çok sevdiğim bir sözü vardır. ”Eskiden açlar oynar,zenginler izlerdi;Şimdi zenginler oynuyor, açlar izliyor.” Bu durum 2010lu yılların ortasına kadar ne yazık ki böyle devam etse de özellikle son 7-8 yıldır futbol zenginlerin oynadığı, zenginlerin izlediği bir spor haline gelmeye başladı. Ülkedeki insanlarımızın büyük bir çoğunluğunun hafta stresini atmak için iki haftada bir takımını izlemeye gitmesi artık neredeyse imkansız bir hâl almaya başladı. Yani kısacası, üzülerek söylüyorum, endüstriyel futbol zengini daha zengin etmekten ve bu sporu herkesin değil, varlıklı insanların sporu yapma konusunda başarıya ulaştı diyebiliriz.

FUTBOL ENDÜSTRİYEL Mİ OLMALI YOKSA AMATÖR MÜ KALMALI?

Kesinlikle bu kadar endüstriyel olmamalı diyebilirim. Çünkü o amatör ruh gittiği zaman, sahada sadece maç başı ücreti için oynayan insanlar görürüz. Bu da futbolun bütün ruhu öldürür. Buna karşılık ben, büyük oranda, amatör de kalmaması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü ne olursa olsun bu insanlar geçimini futbol üzerinden sağlıyor. Zaten bu ikisinin dengesi sağlanamadığı, orta yolu bulunamadığı için futbol artık iyice endüstriyel olmaya ve eski seyir zevkini vermemeye başladı. Kısacası iyice paranın konuştuğu bir dünya halini almaya başladı. Çocukluğumuzun kahramanları olan futbolcuların yarısı kadar futbolcu olmayan oyunculara yüzlerce milyon euro bonservis ücretleri ve bir o kadar da maaşlar ödenmeye başladı. Özetle, paranın yeşili yeşil sahaları yenmeye başladığından beri birçoğumuzun hayatı olan spor tat vermemeye başladı. Futbol taraftarla güzel, futbol içindeki amatör ve mücadeleci ruhla, hırsla güzel. En önemlisi futbol evrensel oluşuyla, belli bir zümreye değil bütün futbolseverlere ait oluşuyla güzel.

Kısacası futbol masada değil, sahada ve tribünde güzel.

KAYNAKÇA

İlginizi çekebilecekler

Bir yorum bırak

* Bu formu kullaranak, internet sitemize sağlamış olduğunuz datanın (örn. mail adresi) tarafımızca saklanmasını kabul etmiş oluyorsunuz.

İnternet sitemizden en verimli şekilde faydalanabilmeniz için "ÇEREZ" kullanıyoruz. Toplanan verilerle ilgili düzenlemelere internet sitemizde yer alan Gizlilik Politikasından ulaşabilirsiniz. Kabul et. Detaylar