FERYADIN SİRAYETİ

Yazar: Zeynep AKINCI
3 dk

293, 289, 349, 405, 421, 408… Bir çırpıda okunuyor değil mi? Belki de gün içinde gördüğümüz, alışık olduğumuz sıradan birer sayı hepsi. Acaba evladına doyamadan üzerine toprak atmak zorunda kalan bir baba için de alelade midir bu sayılar? Ya da gözlerinin önünde annesinin boğazının kesildiğine şahit olan bir kız çocuğu için ne anlam ifade eder bütün bunlar? Kim bilir, daha süt kokarken ağzı annesinin göğsünden çekip alınan bir sabi için çok erken değil mi bu sayıların ne olduğunu bilmek? O zaman bilmeyen de öğrensin, o sayıların her birinde bir kadının feryadı var. Günbegün büyüyen feryadın sirayeti.


(hurriyet.com.tr)

Senelerdir uğruna yüzlerce, belki binlerce yazı kaleme alınan; çevremizden, hiç tanımadıklarımızdan ya da bizzat içimizden şahit olduğumuz, bir haber daha okuduğumuzda bir parça daha korktuğumuz, bir parça daha ölümle bu kadar yakın olduğumuzu anladığımız, can yakan hatta canı kurutan bir şey bu. Adeta bir yara; derinden kesilmiş, yıllardır kapanmayan ve halen kanayan bir yara. Nice evlatları annesiz bırakan, nice ana babaları da yavrusuz bırakan bir yara bu. Yedi bölgenin yedisinde de ayrım gözetmeden; yaşa, uyruğa, dine, mesleğe, sosyal statüye bakmaksızın kanıyor durmadan. Bitmek bilmeyen gücünü ise sözde namus temizleyici canilerden, boşanmayı ya da terk edilmeyi sindiremeyen acizlerden, kadının tek başına ve özgürce bir hayat kurabileceğini idrak edemeyen fikri ve beyni hapsolmuşlardan alıyor. Fakat ne acı ki, biz bu yaraya hep bir çizik daha atıldığında kulak veriyoruz. Bir nefes daha solduğunda, bir kadın daha canından olduğunda.

Dolduruyor ekranları buğulanmış fotoğraflar. İstanbul’dan, İzmir’den, Adana’dan, Diyarbakır’dan. Bir sokağın ortasında, üstü muşambayla örtülmüş. Bir evin avlusunda, halının rengi değişmiş. Bazen bir ormanın göbeğinde, bir yolun kenarında, bir çöp bidonunun içinde. Ardından gelir o her zamanki bahaneler: ‘Beni aldattığı için vurdum.’ ‘Boşanmak istemediğim için öldürdüm.’ ‘Beni terk etti, onsuzluğu kaldıramadım.’ ‘Yapmamız gerekeni yaptık. Namusumuzu temizledik.’ Ama en dehşete düşüreni de bu canilerin gücünü, kendileri gibi zamanında bu zalimliği yapanlardan almaları ve korkusuzca, hesapsızca, bir şey olmayacağından eminmişçesine davranıp, elini kolunu sallaya sallaya bir kadının yaşam hakkını bağrından söküp almasıdır. Ne de olsa bir takım elbiseye, bir kravata bakar değil mi? Arkanda kanadı kırık bir evlat, ciğeri yanık bir anne bırakmışsın, çok mu? Ne önemi var ki bütün bunların?

(birgun.net)

İnanın bütün bunlar beni, sizi, hepimizi mutlaka dehşete sürüklüyordur. Hele ki kadınsanız. Örneğin birçok kadının yardım çığlığını sosyal medya üzerinden görebiliyoruz artık. Altında binlerce yorum, binlerce etiket, binlerce paylaşım. Böyle korumaya çalışıyor insanlar; eli kolu bağlı, bir cinayeti daha kaldıramayacağını bilerek, endişeyle iyi bir haberi beklerken. Bir güneş daha batıp gitmesin ufuktan diye. İşte daha nice güneşler batmasın diye, son zamanların gündemini epey dolduran İstanbul Sözleşmesi, doğru bir biçimde ve amacına uygun olarak uygulanmalıdır. Aksi takdirde, meşruymuşçasına işlenen bu katliamları azaltmak zor iken, ket vurabilmek belki de imkânsız hale gelecektir. Devlet büyüklerinin, yargı organlarının ve toplumun topyekûn hareket edip elini taşın altına koyması muhakkaktır. Unutmamalıyız ki, kadınların özgürlüğü, o toplumun özgürlüğünün de temelidir.

Dünyadan ve Türkiye’den 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü görüntüleri

.

Bir 8 Mart daha kapıda. Dileğim o ki, temel hak ve özgürlüklerinden mahrum bırakılmadığı, karanlığa mum olduğu, saygı duyulduğu, anlaşıldığı, sevildiği, korkmadığı, korkutulmadığı, zorbanın, hainin uzak olduğu ve kadınların el üstünde tutulduğu nice kadınlar gününü hep beraber kutlayalım. Sözlerimi büyük mutasavvıf Hacı Bektaş-ı Veli’nin vakti zamanında verdiği bir demeciyle sonlandırmak istiyorum:

“Erkek-dişi sorulmaz muhabbetin dilinde. Hakk’ın yarattığı her şey yerli yerinde. Bizim nazarımızda kadın-erkek farkı yok. Noksanlıkla da eksiklik de senin görüşlerinde…

Hacı Bektaş-ı Veli

KAYNAKÇA

Yitip Giden Hayatların Sayacı

İlginizi çekebilecekler

Bir yorum bırak

* Bu formu kullaranak, internet sitemize sağlamış olduğunuz datanın (örn. mail adresi) tarafımızca saklanmasını kabul etmiş oluyorsunuz.

İnternet sitemizden en verimli şekilde faydalanabilmeniz için "ÇEREZ" kullanıyoruz. Toplanan verilerle ilgili düzenlemelere internet sitemizde yer alan Gizlilik Politikasından ulaşabilirsiniz. Kabul et. Detaylar